Dr. Ramazan KONUŞ Doç.Dr. Hüseyin ESECELİ
Süt ineklerinde kuru dönemin son 3 haftası ile doğum sonrasındaki ilk 3-4 haftayı kapsayan dönem hayvan beslemede geçiş dönemi olarak adlandırılmaktadır. Bu dönemin doğumdan önceki ilk 3 haftasına prepartum dönem, doğumdan sonraki ilk 3 haftasına postpartum dönem, doğumdan önceki ve sonraki birkaç günlük zamana ise peripartum dönem denilmektedir.
Geçiş döneminde inekler hormonal, metabolik ve sindirim sistemi ile ilgili önemli süreçler geçirirler ve doğumu takiben süt vermeye hazırlanırlar. Bu değişikliklerin özellikle üreme sistemi, sindirim sistemi, bağışıklık sistemi ve meme bezleri üzerindeki etkileri belirgin ve hızlıdır. Doğuma yakın hormonal değişimler bir yandan doğum sürecine hazırlık yaparken diğer yandan da memelerde süt oluşumu için gerekli aşamalara ( mammogenez, laktogenez, galaktopoez ) geçilmesine yardımcı olurlar. Gebeliğin son döneminden erken laktasyon dönemine kadar plazma insülin hormonu seviyesi azalmakta, büyüme hormonu seviyesi ise artmaktadır. Doğumda ise her iki hormon seviyelerinde ani dalgalanmalar oluşmaktadır. Plazma tiroksin (T4) hormon seviyesi gebeliğin son döneminde kademeli olarak artmakta, doğum sırasında ortalama % 50 düzeyinde azalmakta ve hemen sonra tekrar yükselmeye başlamaktadır. Doğumdan önceki günlerde plazma prolaktin hormonu seviyesi hızla yükselerek laktagenezis ve kolostrum sentezini başlatır.
Hayvanın gebeliği süresince yüksek olan progesteron hormonu seviyesi doğumdan hemen önce düşer. Plazma östrojen hormonu konsantrasyonu fötal kortizol ile birlikte hızla yükselir. Yine doğum öncesinde Prostoglandin F2α hormonunun konsantrasyonu yükselmeye başlar ve doğum sırasında en üst seviyeye çıkarken luteolizise ve progesteron sentezinin inhibisyonuna neden olur. Doğum döneminde progesteron seviyesindeki önemli derecede düşüş ile epinefrin ve norepinefrin seviyelerindeki değişikliklerinde yağlı karaciğer oluşumunu teşvik ettiği düşünülmektedir. Yüksek düzeydeki östrojen hormonu doğuma yakın süreçlerde kuru madde tüketiminde düşmelere neden olur. Özellikle plasenta kökenli östrojen hormonunun doğum döneminde artış göstermesi, yem tüketiminin azaldığı ve kanda esterleşmemiş yağ asitleri (EYA) oranının yükseldiği dönemde derialtı (subkutan) östrojen enjeksiyonunun karaciğerde trigliserit depolanmasını arttırdığı belirlenmiştir. Bu durum yağlı karaciğer gelişiminde rol oynar. Bu dönemde kuru madde tüketiminin % 30-40 azaldığı yapılan çalışmalarda da bildirilmektedir. Doğum döneminde yem tüketiminde meydana gelen düşüş kanda glikoz ve insülin hormonu seviyelerinin azalmasına sebep olarak yağ dokuda lipolizi arttırmaktadır. Gebeliğin son dönemi ve doğum sırasında yağ dokuda kateşolaminler gibi lipolizi arttıran hormonların etkinliği de artış göstermektedir. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, kuru madde tüketimindeki şiddetli düşüşlerde ineğin metabolik sorunlarla karşı karşıya kalması riski yükselir.