‘’Batı Akdeniz Küçükbaş Hayvancılık Çalıştayı’’ raporuna göre, ‘’Büyükşehir Yasası’’nın değişmemesi halinde küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yok olacak, vatandaş eti daha pahalı tüketecek
Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV) ve Antalya Ticaret Odası Başkanı Ali Çandır, “Büyükşehir Yasası”nda değişiklik yapılmaması halinde, Türkiye’de küçükbaş hayvancılık ve tarımsal üretimin yok olacağını, vatandaşların da eti daha pahalı tüketmek zorunda kalacağını söyledi.
Ekonomi Muhabirleri Derneği Antalya üyeleriyle bir araya gelen Ali Çandır, 2015 Ocak ayında Antalya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği ile ortaklaşa düzenledikleri ‘’Batı Akdeniz Küçükbaş Hayvancılık Çalıştayı’’ raporunu açıkladı. Türkiye’de kişi başı kırmızı et tüketiminin 13 kilogram düzeyinde olduğunu ve çok yetersiz olan bu oranı artırmak için küçükbaş hayvancılığının geliştirilmesi gerektiğini bildirdi.
Çalıştay raporunu sektörle ilgili tüm kurumların yanı sıra ilgili bakanlıklara da sunacaklarını belirten Çandır, yeni kurulacak hükümetten de bu konuda taleplerde bulunacaklarını söyledi.
Batı Akdeniz Bölgesi’nin keçi sayısı bakımından Türkiye’de ikinci konumda olduğunu, yurttaşların et ihtiyacının karşılanması için küçükbaş hayvan yetiştiriciliği teşvik edilmesi, 20 TL olan küçükbaş havyan teşvikinin 35 TL’ye çıkarılması gerektiğini ifade eden Çandır, şu talepleri dile getirdi: “Küçükbaş hayvancılıkta kayıt dışı kesimler önlenmeli. Büyükbaş hayvan kesimlerinde olduğu gibi küçükbaş hayvan kesimlerinde de karkas teşviki verilmeli. Organize hayvancılık bölgeleri kurulmalı. Devletin gıda politikası çok sağlam temellere dayandırılmalı. Büyükşehir Yasası kırsal kesimlerde küçükbaş hayvacılık başta olmak üzere tarımsal üretimi zor durumda bırakacak, mera ve yaylalar kontrol edilemez hale gelecek. Büyükşehir Yasası ile köylerde başta hayvancılık olmak üzere tarımsal üretime darbe vurulacak. Büyük şehir Yasası’nda mutlaka yeni düzenleme yapılmalı. Bu düzenleme yapılmaz ise küçükbaş yetiştiriciliği yok olacak, vatandaş eti daha pahalı tüketmek zorunda kalacak. Et ithalatı artacak.’’
Çalıştay raporunda öne çıkan sorunlar ve öneriler
Çoban mesai saati istiyor
►Sürü yöneticisi (çoban) kursları yetersiz. Çobanların sağlık güvencesi yok. Gençler çobanlık yapmak istemiyor. Kimse de çobana kız vermek istemiyor. Çoban mesai saati istiyor. İyi çoban sıkıntısı var. Çoban kendini bir akademisyen gibi yetiştirmeli. Yurtdışından gelen kaçak çobanlar var.
►Irklar kayboluyor. Orman içi otlak sahaları yetersiz. Yetiştiriciler sattıkları hayvanları sistemden göremiyor. KKKS yavaş çalışıyor, işlemler uzun sürüyor, karmaşık veri girişi var. Bürokrasi fazla.
Islah çalışmaları
►Islah politikalarının merkezden yönetilmesi sonucu sorunlar oluşmakta. İl Islah Komitesi kurulmalı. Islah çalışmalarını bu komite yürütmelidir.
►Hayvan sahiplerinin aşı yapmaları önlenmeli. Serbest çalışan veteriner hekimler ve İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğündeki veteriner hekimler koordineli çalışmalı. Hastalıklarla mücadelede kurumlar arası bağlantı kopukluğu yaşanıyor. Yerel yönetimler salgın hastalıklarla mücadelede yetersiz görülüyor.
Mermer ocakları meraları tahrip ediyor
►Bölgede yer alan çok sayıdaki mermer ocağı meraları tahrip ediyor. Madenler meradaki kısıtlı su kaynaklarına ortak olarak ve bu kaynakları tahrip ederek su sıkıntısı oluşturuyor. Madencilik sebebiyle bozulan alanların rehabilitasyonu garanti altına alınmalı. Madencilik kanunu değiştirilmeli. Mera tahribine yönelik cezalar caydırıcı olmalı. Mera ıslahı için daha çok kaynak ayrılmalı. Tarım arazilerinin uygun dönemde otlatmaya açılması için düzenleme yapılmalı. Otlatılmayan alanların otlatılması için teşvik verilmeli.
Üretim planlaması ve pazarlama
►Pazara sevk edilen veya kesime gönderilen tüm hayvanlar kayıt altına alınmalı, kayıt dışı kesimler önlenmeli. Bu amaçla büyükbaşlarda olduğu gibi küçükbaşlarda da karkas üzerinden teşvik verilmeli.
►Et ve Süt Kurumu’nun üretici ve tüketiciyi koruması, kırmızı et fiyatına denge getirilmesi, et fiyatlarının belirlenmesinde tüm paydaşların katılımı ile ortak politika ve yol izlenmeli, üretici örgütleri tek bir çatı altında toplanmalı ve tüm örgütlerdeki kavram kargaşası önlenmelidir.
►Hayvan pazarları illerde haftada bir yerine iki gün kurulmalı, böylelikle küçük üreticinin pazara ulaşması kolaylaştırılmalıdır.
►Sanayicinin büyükbaş ve tavuk etine verdiği önemin küçükbaş hayvanlara da verilmesi sağlanmalı. ►Sürdürülebilirliğin sağlanması adına bu değerli hayvanlardan elde edilen ürünler hak ettiği değerde pazarlanabilmelidir. Bu amaçla oğlak ve keçi etinin tanıtımı yapılarak besin değeri tüketiciye doğru bir şekilde anlatılmalıdır.
►Haksız rekabetin önlenmesi adına reyonlarda koyun keçi, oğlak ve kuzu eti ayrı ayrı etiketlemeli.
►Köylerin mahallelere dönüştürülmesi sebebiyle, yerleşim yerleri veya mahalle içerisinde kurulacak olan yeri işletmeler ruhsat alamamakta.
►Organize hayvancılık bölgeleri ile işletmelerin toplulaştırılması, üretici birliklerinin bu alanlarda söz sahibi olmasının sağlanması, çok sayıda küçük ölçekli aile işletmelerini bir araya getirilip, alt yapı eksikliklerinin giderilerek işletmelerin ruhsatlandırılması sağlanmalı.
►Doğrudan yetiştirici birlikleri ile ilgili bir temel yasa oluşturulmalı.